Mesaj sayısı : 173 Giriş sayısı : 955
Konu puanı : 0 Toplam P : 6
Konuya Puan ver
Üye bilgileri
|
Hanımının
güzel huylu olmasını isteyen, önce kendisi güzel huylu olmalıdır!
Kur’an-ı kerimde, insana gelen musibetlerin, günahları sebebiyle geldiği
bildirilmektedir. O halde, dinimizin emir ve yasaklarına riayet eden,
hanımı ile iyi geçinir.
Fudayl bin Iyad hazretleri buyuruyor ki: (Dine
uygun olmayan bir iş yaptığımı, hanımımın huysuzluğundan anlardım.
Hemen o işime tevbe ettiğim zaman, hanımımın huysuzluğu da giderdi.
Böylece tevbemin kabul edildiğini de anlardım.)
Aliyy-ül Havas
hazretlerine hanımı küsmüştü. Hanımı, kocasına muhalefet etmek için ayrı
testi, ayrı bardak kullanıyordu. Aliyy-ül Havas hazretleri, bir gün
yanlışlıkla hanımının testisinden su içince, hanımı hemen testiyi
kırmıştı. Hazret, “Testiyi niçin kırdın?” bile dememiş, hiçbir şey
olmamış gibi davranmıştı.
Osman el-Hattab hazretlerinin komşusu,
Nureddin Şuni efendi anlatır: Bir gece dışarı çıktım eski bir hasıra
sarılı birinin dışarıda yattığını görüp (Sen kimsin, burada niçin
yatıyorsun?) dedim. (Komşu ben Osman el-Hattabım. Oğlumun annesi, beni
evden kovduğu için sokağa çıktım, onun kızgınlığı gidinceye kadar burada
yatmaya karar verdim) dedi.
Huysuz hanım İbni Ebil
Hamayil-i Sevri hazretlerinin hanımı huysuzdu. Kocasına ağzına geleni
söyler, onu rahat bırakmazdı. O mübarek zat da hep sabrederdi. Yine bir
gün hanımının yaptığı huzursuzluktan kurtulmak için uçarak kaçmıştı.
Hanımı arkasından bakıp, (Hele şuna bak, uçup kaçmakla elimden
kurtulacağını sanıyor) diye söylenmişti. Bizim gibilerin uçması mümkün
olmayacağına göre, kaçmak suretiyle kavgadan, münakaşadan uzak durmaya
çalışmalıyız. Haklı olduğumuzu ispata kalkışmamalıyız!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir mümin, hanımına kızmasın! Kötü huyu varsa, iyi huyu da olur.) [Müslim]
(Kadın, zayıf yaratılışlıdır. Zayıflığını susarak yenin! Evdeki kusurlarını görmemeye çalışın!) [İbni Lal]
(Müslümanların iman yönünden en üstünü, ahlakı en güzel olanı, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranandır.) [Tirmizi]
(Müslümanların
en iyisi, en faydalısı, hanımına en iyi, en faydalı olandır. Sizin
aranızda hanımına karşı en iyi, en hayırlı, en faydalı olan benim.) [Nesai]
(Hanımının ve çocuklarının haklarını ifa etmeyenin namazları, oruçları kabul olmaz.) [Mürşid-ün-nisa]
(Kocası razı oluncaya kadar, kadının namazları ve hiçbir iyiliği kabul olmaz.) [Taberani]
(Namazları
kabul olmaz) demek, namaz borcundan kurtulur, fakat namaz kılmakla
meydana gelecek büyük sevaba kavuşamaz demektir. Namazı boşa gider demek
değildir. Bir kadından kocası razı olmazsa, kadın, günahının cezasını
çektikten sonra, Cennete girer. Cennete sadece kâfirler girmez. Müslümanın günahı çok olsa da, sonunda mutlaka Cennete girer. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (İyi
kadınlar, Allah’a itaat eder ve kocalarının haklarını gözetir. Kocaları
yokken, onların namuslarını ve mallarını, Allah’ın yardımı ile
korurlar.) [Nisa 34]
Eve gelince hanımına selam verip
hatırını sormalı, üzüntü ve sevincine ortak olmalıdır. Çünkü, o
başkalarından ümitsiz ve yalnız kendisine alışmış bulunan dostu, dert
ortağı, kendini neşelendiricisi, çocuklarının yetiştiricisi ve çeşitli
ihtiyaçlarının gidericisidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Haksız olarak hanımını dövenin, Kıyamette hasmı ben olurum. Hanımını döven, Allah ve Resulüne asi olur.) [R.Nasıhin]
(Kadınlarınıza eziyet etmeyin! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]
(Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine bir köle azat etmiş sevabı yazılır.) [R.Nasıhin]
(Hanımı ile iyi geçinip şakalaşanı Allahü teâlâ sever, rızklarını artırır.) [İ.Lâl]
Kadınların çalışması Seadet-i Ebediyye kitabında deniyor ki: (Bir
kadının; ana, baba ve mahrem akrabası yok ise veya mevcut olup fakir
iseler, kimse buna bakmıyorsa, devlet de yardım etmiyorsa, bu kadın,
kendinin, çocuklarının ve hastalık, ihtiyarlık sebebi ile çalışamayan
fakir ana babasının nafakalarını temin etmek için çalışmak zorundadır.
Erkekle karışık olmayan kadın işlerinde çalışır. Erkek bulunmayan iş yok
ise, sıhhatini, dinini, namusunu, Müslümanlık haysiyetini ve şerefini
koruyacak kadar farz olan nafakayı kazanmak için, yabancı erkeklerin
bulunduğu yerde örtülü olarak çalışması caiz olur. Bu nafakayı
kazanmasında mani olunması, ikrah olur. Böyle ihtiyaçtan fazla, orada
kalması caiz olmaz.
Çalışırken, başını, kollarını açması için
zorlarlarsa, açmazsan burada çalışma derlerse, örtülü olarak çalışacak
başka yer bulamayınca, kolları açık çalışması, İmam-ı Ebu Yusuf kavline
göre caiz olur. Kadının kulaklarından sarkan saçlarını örtmesi farz
değildir diyen âlimler de mevcuttur. Harac olduğu zaman, bu zayıf kavil
ile amel etmek caiz olur. Başında bulunan saçları örtmenin farz olduğu
sözbirliği ile bildirildi ise de, kulaklardan sarkan saçların açılması,
zorlanmak sebebi ile caiz olur.
Böyle zorlanan kadın, her zaman,
erkekle karışık olmayan veya örtülü çalışacak yer aramalıdır. Bulunca,
orada çalışması lazım olur. Saçlarını, kollarını sokakta, gidip gelirken
örtmelidir. Müslüman erkekle evlenince, bunun nafakasını kocası temin
etmeye mecburdur. Zengin olmadığı için, anasına, babasına ve çocuklarına
nafaka vermesi lazım gelmez ise de, kocasının izni ile çalışıp onlara
bakması lazımdır.)
Dinimizde kadın, geçim derdinden,
düşüncesinden muaf tutulmuştur. O, çalışarak, didinerek para kazanmaya
mecbur değildir. Her şeyi onun ayağına getirmek mecburiyeti vardır.
Dinimiz ona bu kıymeti vermiştir.
Müslüman kadın ticaret, fen,
sanat ve ziraat ile uğraşmaya mecbur değil ise de, bunlarla meşgul
olması, para kazanması günah değildir, kendi isteği ile çalışabilir.
Yalnız, bunlarla meşgul olurken, haramlardan sakınması şarttır. Haram işleyerek iş yapılamadığı gibi, ibadet de yapılamaz.
-------------------- ... |